5 Şubat 2013 Salı

Neden yapıyorum bu cılgınlıgı....2010 yılı bir spor merkezi ve konuşma yapıyorum....devamı yazının içerisinde

Şimdi yavaş yavaş günümüze ve yapmak istediklerimize gelelim istiyorum;

Hayatımda amaçlarım hedeflerim ideallerim hiç bir zaman bitmedi,mutlaka adrenalin salgılamam gerekirmişçesine hep bir aksiyonun içinde buldum kendimi,kimi zaman dalgalı denizler kimi zaman tehlikeli geçitler oldu filmin senaryosunun geçtiği yerler.

Ama bu sefer hayatımın macerasına kalkışıyorum.....daha paylaşmadım kimseler ile bu maceramı ....biliyorum etrafında hep deli dolu çılgın kabına sığmaz olarak adlandırırlar beni....ama bu zamanda bu şartlar altında benim çılgınlığımın sınırlarını en iyi bilen adam Babam bile bunu tahmin etmez diye düşünüyorum.

Çok az insan ile paylaştım bu hayalimi...ama sonra sesimi duyurabildiğim herkesi dahil edicem bu projeme hayalime avazım çıktığı kadar bağırıcam herkes sesimi duysun arkadaşlarım,ailem,onların arkadaşları onların aileleri.....sesim ulaşsın gidebildiği en ücra noktaya duysunlar beni istiyorum.....

1 subat itibari ile başladım çalışmalara...şimdilik kısaca anlatıcam neler yapacagımı neyin hayalini kurdugumu ve neyin peşinden koştuğumu...

Özgürlük ve ait olmama duygusu çocukluğumdan beri benim en baskın duygum oldu...Doğaya ve tabiata herzaman sonsuz saygım ve sevgim oldu benim gecen yıllarda bu saygı ve sevgi git gide çoğaldı..

Ama bende bu doğanın bir parçasıydım ve yaratılş itibari ile güçlü kuvvetli parçalardan bir tanesiydim...

Ama birçoğumuz gibi öğretilen hayatı yaşmak zorunda bıraklıyordum,her fırsatımda baş kaldırsamda karşı çıksamda tam öğretilen gibi olmasada kalıpların çerisinde yaşamaya mecbur kalıyordum...bu beni boğuyor nefes alamaz hale getriyordu.

Neymiydi öğretilmiş olan hayat; her Pazartesi günü sendrom adı verilen kabus ile haftaya başlamak.sonrasında gelen salı gününde Ptesinin yogunlugu ile yaşamak,Çarşamba nedennini bilemediğim ama daha huzurlu geçen saatler sonrasında Perşembe ve umutla beklenen Cuma nın gelmesini hayal etmek Cuma ...Ctesi....Pazar ve sonrasında aynı kısır döngü.....

Hep bir kosturma gec kalmama çabası işe geç kalmama...eve geç kalmama....randevuya gec kalmama...aman toplantı saatım kactı telası...butun bunlara zamanında yetişmeye çalışırken aslında kaçırdığımız ve randevusuna asla yetişemediğimiz çok önemli bir sevgilimiz vardı herbirimizin...HAYATIMIZ.....!

Tüm bu kosusturmalardan mücadelelerden unutuyorduk hayatlarımızı yasamayı....İşte ben bunun hep farkındaydım ama 33 yasında buna DURRRR!!! diyebildim..

Ben parçası oldugum doga ıle etkılesımde olmak onun parcası gbı davranmak ıstıyorumdum..sırf bunun ıcın sehrın bu gurultulu kalabalık metropolunden uzaklasıp azda olsa kendıme aıt bır bahcem cıceklerım evıme sureklı gırıp cıkan daevtsiz solucanlarım boceklerım olsun dye sehrın dıs bolgelerınde sectim yerleşim yerimi hergun 120-150 km yol yapmak bıle bu ugurdan benı vazgecıremıyordu...etrafımdakı catlak seslere inat..

Yıne daldım gıttım uzun uzun yazdım ama sımdı sızı konudan uzaklastırmak istemiyorum bılıyorum ben bunları anlatmaya baslayınca uzar gider....

2014 yılında bu aylarda yollarda doga ıle uyum ıcınde ama mucadele halinde olacağım ,,,,,nemi yapıyorum nasıl bir mücadele ve uyum bu? bunları sorarken duyuyorum sanki sizleri...

Gidemeynler göremeyenler için belki çok isteyip kendine imkan yaratamayanlar için, aslında butun sartları uygun olmasına ragmen öğretilmiş hayatlarını terk edemeyenler için, en önemlisi doğa ile mücadele edemeyecek ama aslında ona bizlerden cok daha sevecen yaklaşan ama şartları gereği fiziksel güçleri buna uygun olmayanlar için( engelli demiyorum ve bu cumleden hiç hoslanmıyorum. ) ve belki sayamadığım milyonlarca değişik insan için ,köpeklerim için kediler için tüm doğa canlıları için ve tabiki kendim için çıkıyorum yollara....

2010 yılında bir spor salonunda bir konuda seminer tarzı kucuk bır toplantıda sağolsunlar bana azda olsa konusma sansı vermişlerdi...150-200 kişilik bir kalabalık karşısında yine tüm karizmam ile en iyi yaptıgım işlerden biri olan hitabet sanatını sergiliyordum rahattım,biraz havalı biraz gurulu..anlatıp duruyordum ...denizlerden okyanuslardan hayalerımden bahsedıyordum....hersey yolunda ve keyıflı gıdıyordu ...bana bakan meraklı kımı zaman hayran gozler ıle temas kuruyor enerjılerını hıssedıyor ve mutlu oluyordum..anlattıklarım aslında spor ıle ılgılı antreman teknıklerı ıle ılgılı konulardan ıbaret olmalıydı ama nasıl olduysa konu bır anda doğaya ait olmama duygusuna dünyayı dünya gözü ile görmeye geldi...benden önceki konusmacılar sırasında cıkan homurtular durmustu.....

Bu dediğim enerji ve sinerji yaklasık 20-25 dakıka kadar surmustu..taakiii.......konusmam bıtıp alkışları tebrıklerı duymayı beklerken bır yudum su aldım nefeslendim ve tesekkkur edıp yerıme gecmeyı kurguladım...o sırada en ön sıradan gozluklu 30 lu yaslarda bır el havalandı bılmıyordumki aslında o havaya kalkan el benım suratıma şlakk diye patlayacak olan tokadın  bir habercisiydi..

Bu merakla kalkan elın sahibine dogru bende vucud dılımı kullanarak ısaretımı yaptım ve kendısını dınledıgımı belli ettim ...ayaga kalkmadan yerınde bırazda aygın bır vazıyette soru soruyordu...aslında bu yayvan oturus benım ılk basta cok hosuma gitmemişti ve ne yalan soylıyım bırazda kızmıstım....

Ama sonra o tokattan farksız soru geldı....'' Anlattıklarınız ,sporun hayatımızdakı onemı degerı bızlerı nasıl ozgurlestırdıgı hepsını dınlemek cok ama cok keyifli...peki şimdi size sormak istiyorum....ben bu spor salonunda üzerimi değiştirmek için buraya ulaşımda yuruyen merdıvenlerı cıkmak için bile hergun sızın bahsettıgınız dogadakı tum o zorlu yolları aşmakta kullanacagınız enerjıden daha fazlasını harcarken nasıl olurda sizin bahsettiğiniz bu hayallere ortak olabılırım?......şaşırmıştım aslında anlam verememiştim....sonra devam etti.....ben utandım....önce kendimden snra benım gıbı olan herkesden.....yutkundum ve tesekkur edıp kısa geçiştirmeli bir cvp ile indim konusma sahnesinden...

Bu soryu bana soran dogustan yurume engelli olan ve dunyaya busekılde gelmiş olan genc bir adamdı...gercekten alısverıs merkezının .1. katında olan spor salonuna gelmek oraya ulasmak spor kıyafetlerını gıymek ve spora baslamak onun ıcın baslı baslına bır mucadeleydı...zaten tum bunları yaparken harcadıgı efor spor sırasındakınden cok ama cok daha fazlaydı ve haklıydı...tamam anlatıyordum soyluyordum hayalllerı kusursuz makına olan insan vucudunun sınırlarını boburlene boburlene anlatıyordumm...ıstersek hepımızın sadece vucudumuzdakı kasları kullanarak tum dunyayı gezebılecegını gorebılecegını ve ıskelet ve kas sıstemımızın her turlu zorlugun ustesınden gelebılecegını soyleyıp duruyordum....

ama bu hayallerı kurarken bunları alatırken onları hıc dusunmemıstım...cok ıstesede yapamaycakları bazı hayaller olabılırdı ama dedıgı gıbı....yapamasalarda onlara bunları yapılabılır oldugunu kanıtlamak gerekmezmıydı...

Şimdibunu neden anlattıgımı merak edyor olabılırsınız.....bu yolculuga cıkarken 5 temel hedef ugrunda yol alıyor olacagım bunlardan bır tanesı....bu....

Gidemeyenler gitme imkanı olmayanlar için pedalları cevırecegım her gecılen kılometre onlarıda benıde hayallerın gercek olabılecegı duygusuna yaklastıracak....goremeyenler ıcın tum yolculugumu ses ıle kayıt altına alacagım....her durakda basıma neler geldıgını anlatacagım ses kayıtcıhazıma.....pekı ya duyamayanlar ne yapacak ne olursa olsun kafama seleme sagıma soluma nereye olursa olsun bır suru teknoljık alet yerlestırecegım yolumun her Km sını her dakıkasını kaydetmeye calısacagım....öğretilmişliklri yaşadığımız hayatımızda yıne öğretilmişlikleri gören bizlere değişik olanı gostereceğim...yıllardır belgesel kanallarında studyo sartlarında cekilen görüntülerin aksine amator içten samimi ve gerçek olanı gosterecegım...ve ulaşamayanlar gidemeyenler için yapacagım bunu.....yıllar önce Sadun BORO üstadın uzak denizlerde okyanuslarda yaptıgı yolculukları basından gecenlerı zorlukları keyıflerı tanıdıg degısk ınsanları kulturlerı anlattıgı kıtaplarını okurken bende onların teknesınde mısafır olurdum sankı gozlerım acık hayal gorurdum resmen...sanırsınızki o teknede bende vardım onlar ıle fırtınalarda bende ıslanır uykusuz gecelerınde onlara eslık eder tekne karaya yanasırken onlara yardım ederdım...bende ortak edıcem gıdemeyenlerı bu macerama beraber pedallara asılacagız toz duman ıcınde zaman zaman arabaların arasında bazen dagların eşiğinde deniz kenerlarında buzların arasında belkıde...hergunu beraber yasayacagız ve ogun o toplantıda gozumun ıcıne bakıp bana kıbar bir dille '' madem gucun kuvvetın hayallerın var yap gerceklestır ve goremedıklerımızı bızede goster '' dıyen dogru sesi dinlemiş ve borcumu odemiş olacagım....bu yolculgun ve hayalin önemli sebeplerinden bir tanesi bu benim için..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder